16 Ocak 2019 Çarşamba

BU DA BAŞIMA GELDİ






Merhaba,bu bir şikayet yazısıdır!

Ne zamandır işleme (el nakışı) yapmak için hevesim vardı. Hep araya başka şeyler giriyordu veya üşeniyordum hep ertelemiştim.
Youtube da güzel anlatımı olan bir bayana denk geldim.Sıfırdan anlatıyor. Kumaşını,ipini,kasnağını,köşe yapımını,kesmesini ve işleme tekniklerini.Çok hoşuma gitti.Bir süre videolarını izledim.Az bir şeyler yapıyordum zaten iğne iplikle biraz teknik öğreneyim istedim.Ocak ayının ilk haftası kumaş almaya karar verdim.''Şahinler Kumaş''a gittim.
İsmini yazıyorum ki bilinsin!Film burada başlıyor. o.O

Poşetler artık paralı oldu ki ben bu uygulamanın sadece marketlerde olduğunu biliyordum,neyse.
Yanımda zaten ekstradan poşet vardı,genelde çantamda bulunur.
Kumaşımı seçtim,kasnak,iplik aldım ve  kasaya geldim ödeme yapacağım.Kasada ki bey elimdekileri işaret edip ''onları çantana at'' dedi. o.O
Pardon dedim, anlayamadım?
Poşetler paralı,dedi.
Eeee,bu durumda bana paralı poşet teklif etmeniz gerekmiyor mu?Belki poşetim yok?Ayrıca paralı poşet uygulaması marketler için geçerli değil mi? Ben mi yanlış bilmiyorum?Bende destekliyorum tabii bu uygulamayı ama üslubunuz yanlış,dedim.
Bir baktım masanın köşesinde poşet fiyatları yazıyor (salak kafam fotoğraflasaymışım ya) renklerine ve ebatına göre  0.75,1.00,ve 1.25 TL fiyat etiketi. Boy boy farklı fiyat ve üzerinde mağazanın ismi var.(REKLAM)
Haaa,dedim,sizde fiyat da farklı ve reklamınızı yapacaksınız.
Yine poşet vermedi!
Ses yok,içimdeki HEXE aldıklarını bırak çık git,dedi ama dinlemedim,iyi anıma denk gelmişti.Çantamdan poşet çıkarttım biraz çemkirdim ''hayret bişey''diye ödememi yaptım çıktım.

Dün akşam tekrar kumaş almak için (önceki kumaşın dokusu daha sıktı,etamin delikleri tam seçilemiyordu,hatta yaşlandım galiba gözlerim görmez olmuş dedim kendime,oysaki kumaşın yapısınla alakalıymış ben yanlış kumaş almışım) ''Şahinler Kumaş''a gittim.Gitmez olaydım!

İş çıkışım 17.30 çarşıya 18.05 te vardım.Tam mağazanın önüne geldim içeride ışıklar yanıyor personel içeride sadece kapıda biri duruyor.
Beni durdurdu, kapattık,dedi.
Bir metre işleme kumaşı alacağım iş'ten çıkıp geldim,ancak yetiştim dedim.
Kasalar kapandı,dedi .
Yaaa dedim en şirin halimle gülümseyip,nakit öderim,ısrar ediyorum.
Kapattık,sabah 07.00 açıyoruz (yalan,eminim yalaaaan o saatte gün bile aymış olmuyor!)dedi. o.O
Bir umut içeridekilere göz gezdiriyorum biri müdahale etsin müşteri gelmiş kapıda bekliyor diye,kapıdaki bön bön suratıma bakıyor.
Allah Allah ECZANE misiniz siz? dedim.
Müşteri gelmiş son dakika,alacağım şey belli seçmeyeceğim,gezmeyeceğim,bakmayacağım!Alıp çıkacağım!!!
Ses yok.
Sizin dedim İş ahlakınız da bu demek,sizi seçende kabahat!!
Bu arada çarşıdan geçenlerde bizi izliyor.Döndüm dedim ki,BUNLAR DEVLET DAİRESİYMİŞ MESAİLERİ BİTMİŞ,MÜŞTERİYİ KAPIDAN ÇEVİRİYORLAR!!!!!

Arkamı döndüm gittim.
Başka bir mağaza buldum ve kumaşımı aldım tabii.

Ya anlamıyorum,bana mı denk gelir böyle şeyler bilmiyorum.
Bize müşterimiz çıkış saatinde gelse bile bilgisayarları açıp işlemini yapıp öyle gönderiyoruz.Nasıl bir anlayış bu? Hem yaz mevsiminde o saatte açık bu mağazalar.
Eve geldim internet'te sitesini buldum bir kaç şikayet mail'i yazdım ama hala tatmin etmedi beni.Sinirim geçmedi  :(((((

Web sayfalarında burada misyonumuz MÜŞTERİ MEMNUNİYETİ demişler.Sen gel bir de bana sor!!!

Bir daha da gitmem,nokta!!!Çevremde gidecek olanlara da engel olacağım,nokta,nokta,nokta!!!
Ben niye orayı tercih etmişim diye soruyorsanız,çarşıya girince ilk kumaş mağazası oluşundan.Hayatımda ilk kez kumaş aldım üstelik.

Yıllar önce benzer bir şey başıma gelmişti bir marketten ki;sürekli alış-veriş yaptığım yerdi,elimdeki poşetle girince (her zaman olur elimde poşet) poşetimi açmamı istediler.Ne oluyor falan derken poşetime baktı mağaza müdürü,bir şey bulamadı.Yok efendim hep bakıyorlarmış da poşetle giriş olmazmış da vs.vs. Sonuç; market kartını eline tutuşturdum,ilgilerine çoooook teşekkür ettim, bir daha da adım atmadım.


Anlayamıyorum bu insanları,anlayan varsa bana anlatsın.

















9 Ocak 2019 Çarşamba

5 OCAK 2019 İYİ Kİ DOĞMUŞUM




Yine komşularım,yine süpriz doğum günü kutlaması.
Haaa, ben tabii ki doğum günümü biliyordum hatta onlardan saklıyordum ama unutmamışlar yine beni şaşırttılar. 
Pastadaki yazı beni ayrıca mest etti.

Öyle süslü püslü olduğuma bakmayın,ev halim :))))



Bak gördün mü 46 oldum,hiç sevmedim ben bu rakamı...









Bu tatliş fincanlar da Ebru'mun hediyesi,çok utandırdılar beni.Mahcup oldum a dostlar...
Çok güzel değiller mi?Bayıldım.
Ebrucuğum tekrar tekrar çok teşekkür ederim.İyi ki varsınız,iyi ki hayatımdasınız.
Hepinizi çok çok seviyorum.



NOT:
Sevgili Müjde,seninde doğum günün kutlu olsun.Nice yıllara sağlıkla,huzurla.
(Bücürük ve Ben) adlı Blog yazarımızla aynı gün doğmuşuz,bu da başka bir tesadüf.

Doğum günü çocuğu Hexe'niz bildirdi.Kocaman sevgiler...











8 Ocak 2019 Salı

HAYAT TESADÜFLERLE DOLU





Merhaba,2019''un ilk yazısı.

Geçtiğimiz Cumartesi günü rutin işlerimi yapıyordum.Yarım gün çalışıp iş'ten çıkıp faturalarımı ödemeye,evdeki bazı eksiklerimi tamamlamak için çarşıya gitmiştim.Çok zamandır o tarafa geçmiyordum.Hadi biraz da yürümüş olurum diyerekten yolumu bile uzatmıştım.İyi ki uzatmışım.İyi ki bazı dükkanların önünde durup ne var ne yok diye bakmışım.Dönüş yolumda yıllardır görmediğim ve bir şekilde bağlantımızın koptuğu çok değerli bir arkadaşımın eşine rastladım.

Önce çıkaramadı,birine benzetiyorum bakışı yüzündeydi.Yaklaşınca merhaba Metin ağabey dedim.Sonradan çıkardı tabii.Dile kolay belki de bir 16-17 yıldır görüşememiştik.''Aaaaaa'lar'' ''ne kadar değişmişsin'ler'' havada uçuştu (yılların acımazsızlığı).Ayaküstü bir saate yakın konuştuğumuz doğrudur :)))

Metin ağabey çocuklarımın babasının (ismi lazım değil'in) çocukluk-gençlik arkadaşı.Evlendiğimde ben de eşiyle tanışmıştım,Emine ablayla.Ailecek görüşürdük Trabzon'da oturduğum dört yılda, sonrasında biz Yalova'ya taşındık.Araya mesafeler girdi.İsmi lazım değil'le  Metin Ağabey iş yüzünden (bir ara ortaktılar otomobil galerisi işletiyorlardı) bozuştular, hatalı ismi lazım değil'di tabii,ben çok sonradan öğrendim diğer bir sürü yaptığı-yıktığı şeyler gibi (amma safmışım!burada bazı şeyleri anlatmak da istemiyorum).Neyse...

Onlar zaten iki çocuklu bir aileydi,iki kızları vardı şimdi üç kızlı bir aileler.Büyük kızlar evlenmiş,Burcu ve Merve.Küçük kızları (ay ismini bilmiyorum) benim çocuklardan daha küçükmüş yirmi yaşında Üniversitede okuyormuş.

Emine abla benim için gerçekten çok değerlidir,bana kılavuz olmuştu diyebilirim çünkü çok genç ve çok toydum.İki çocuğum da olunca zaten onların peşinden koşturmaktan çevremden,olan bitenden bihaber olmuştum.Birlikte tatile de gitmiştik.O zamanlar video kameralar yeni çıkmıştı,onlarda vardı ve tatilde bir sürü video kaydetmiştiler, hepsi duruyormuş.O tatilde oğluma hamileyim,kızım bir yaşındaydı.Ankara,Bursa,Yalova,Büyük Ada'ya gitmiştik.

Kızımın ve oğlumun doğumunda yanımda Emine abla da vardı.Bende emeği de hatırı da çoktur.Oğlum sabaha karşı doğmuştu,gece yarısı Emine ablayı ve eşini yataklarından kaldırmıştım,bizimle gelmiştiler.
En güvendiğim insanların başında gelirler.
Araya yıllar girdi,ben hayatımı değiştirdim,iş hayatına girdim,zamanım kısıtlandı,çocuklar,okulları,hayat mücadelesi derken zaman geçti gitti ve  hoooooop diye karşıma çıktılar.

Bir kaç gün içerisinde görüşeceğiz.Arayı nasıl kapatırım hiç bilmiyorum. Konuşacak,anlatacak,paylaşacak çok şeyim var.En başta ÖZLEM var.Kaç gündür içim içime sığmıyor tekrar görüşeceğiz diye.

Çok tuhaf aslında aynı şehirdeyiz ve yıllardır hiç karşılaşmamışız.Burada belki benim ASOSYALLİĞİM şuçlu olabilir.İş-ev arasında gidip geliyorum.Akşamdan yorgun oluyorum,hafta sonu ev işlerim oluyor ve evde olmayı seviyorum,dışarıya çıkmayı pek sevmiyorum,bazen yani arada yani arada sıradadan daha fazla ay yok yok genelde sevmiyorum...TAMAM ASOSYALİM! (gözlerimi devirdim).




Not:Ağabey diye yazılıyor da Abi diye söyleniyor.Nasıl yazsam diye arada kaldım valla.

Okuyan gözlerinize sağlık.

Çok mutlu Hexe'niz bildirdi.Kocaman sevgiler...