23 Nisan 2014 Çarşamba

23 NİSAN NEŞE DOLUYOR İNSAN :)






VAR MI DAHA GÜZEL BİR LİDER?

VAR MI DAHA GÜZEL BİR İNSAN?





''NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE''



ATAM İYİ Kİ VARSIN...

22 Nisan 2014 Salı

23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI KUTLU OLSUN














Bu çocuk şarkısını bilmeyenimiz yoktur herhalde






                                                                                                               
HEXE'niz der ki;
 Çocuk olalım biraz,içimizde bir yerlerde kaybolmuş olan o küçüğü bulalım bugün. biraz ilgilenelim olmaz mı?Ben öyle yapacağım.Sevgiler





                                                                                                                   NuR






18 Nisan 2014 Cuma

SİGARA VE BEN




Merhaba,


Başlığı okuyunca sigara tiryakisi olduğumu düşünüyorsunuz değil mi? ARTIK DEĞİLİM

Evet, inkar etmiyorum bir zamanlar bağımlısıydım. Çok şükür bir seneyi geçti bırakalı ve kesinlikle elime tekrar almam,çok net.
Bırakmam sağlık sorunlarımla alakalıydı. O yüzden benim bırakmam daha kolay oldu diyorum. İsteyerek bırakamazdım galiba çünkü birileri (annem ve çocuklarım) bırak dedikçe daha sıkı sarılıyordum.
Önce Zatürre geçirdim (o zaman iki buçuk ay bırakmıştım) sonra ki yıl Bronşit geçirdim ondan sonra ki yıl (geçen yıl) ağır Grip ve Astım krizi. Zaten Allerjik Astımı olan biriyim sigarayla hiç alakam olmaması gerekiyordu biliyorum. Ama  gelin görün ki nefsime yenilip bir iki tane arada sırada içerken depremden sonra (17 Ağustos 1999) paket taşımaya hatta evde yedek paket bulundurmaya özen gösterir olmuştum.
Şimdi kendime ne kadar kızıyorum bir bilseniz. Kokusunu alınca midem bulanıyor artık o derece nefret ettim. İyi ki dumanı bana tiksindirici geliyor yoksa bırakamazdım herhalde MEREDİ. Bağımlılık çok fena bir şey. Arındım temizlendim ben. Artık baca gibi kokmuyorum :))  hem keseme de zarardı, sağlığıma da ,bu yıl Grip bile olmadım mesela şahane değil mi?

  KURTULDUM BAĞIMLI OLMAKTAN... BİTTİ-GİTTİ...

Ben; doktor, ilaç, hastane ve diğer sağlık kuruluşları düşmanıyım galiba.Öyle ufacık şeylerde doktora gitmem fobi bende galiba bilmiyorum. Bir gün beni hastaneye götürün dersem anlayın ki kesin ÖLÜYORUM demektir. Ama başkalarına akıl veririm doktora git diye öyle manyak bir şeyim. Çocuklarım bu konu da bana çok kızarlar özellikle kızım. 
Kızım da tam benim tersimdir ufacık bir çiziği olsun hemen doktora gidelim der.(ne ironi ama)

Sanırım bu düşmanlığım oğlumun hastane maceralarıyla alakalı. İki yaşında başladık onu doktorlara hastanelere taşımaya.  Onun da Allerjik Astımı var ve tanısı malesef o zamanlar çok zor kondu.Neden mi? Çünkü Allerjik Astım o zamanlar çok bilinen bir hastalık değildi. Sanırım genetik benden geçti. Genetik olduğu tam olarak kanıtlanmış değil hala. 
Oğlum iki yaşındayken ortaya çıktı göğsünden hırıltı geliyordu. Hemen doktora götürdük. Doktor anlayamadı tabii antibiyotik iğne yazdı ben müdahale ettim bakın benim astımım var çok benziyor hırıltısı diye.Doktor bana ''sen mi doktorsun ben mi?'' diye çıkıştı. Zaten gelenek olmuştur değil mi? bir doktora giden başka bir doktora daha gider emin olmak için. İğneleri  almadık. Tıp Fakültesine götürdük. O zaman yeni kuruluyordu Çocuk Allerji ve Astım bölümü. Yanılmamıştım Allerjik Astımı vardı. Oksijen verdiler Ventolin'le beraber  küçük olduğu için maskeden korktu yüzüne koyamadık bir türlü. Ağladıkça daha da nefesi daraldı şu an hatırladıkça nefesim kesiliyor. Damardan da veremiyorlar çünkü yaşı küçük neyse sakinleştirmeye çalıştık saatlerce sonra havayı aldıkça solunumu rahatladı.O geceyi unutamam. Çocuklar için çok dikkat isteyen zor bir hastalık. Öldürmez süründürür derler ya işte öyle. Gece gündüz onunla uğraştık yıllarca. Mevsim geçişlerinde ki kendimden biliyorum hortluyordu hastalık. Allerji testleri yaptırdık o zaman pahalı bir testti her yerde de yoktu.Testi yaptırmak ayrı bir işkenceydi zaten küçük çocuk kucakta durmaz. Doktor kollarının iç kısmını tek tek numaralayıp işaretledi. Sonrasında Allerjenleri tek tek damlatıp işaretli deriyi deldi. Deldi derken, şırıngadan çok çok daha incecik ucu olan parmağımın ucu kadar paketlerden çıkarttığı ve her bir Allerjeni ayrı ayrı deldiği steril tek kullanımlık aparatlardı. Yanlış hatırlamıyorsam 60 tane Allerjen damlattı. Sonuç ev akarları,hayvan tüyü ve rutubet mantarlarına karşı allerji çıktı.Öncelikle evi Allerjenlerden temizledik özel ilaçlarla. Bilmem hala bu yöntemimi kullanıyorlar.Özel ilaçları da yurt dışından getirdik. Halılara ayrı, yatak yorgana ayrı,giysilere ayrı aşılamaya kadar bu şekilde idare etmeye çalıştık. Temizlik takıntım o günlerden kaldı bende.
Neyse çok uzattım okula başlayınca aşılamaya başladık. Aşıları da yurt dışından özel buz kalıpların içinde getirttik.Her hafta aşıları buz kalıplarının içine koyup hastaneye götürüyorduk. Orada aşılanıp tepkisini bekliyorduk. Doz doz arttırıldı ve zamanla bağışıklık sistemi Allerjenlere alıştı. Şu an sadece mevsim geçişlerinde rahatsızlanıyor o zaman da nefes açıcı pompa yeterli oluyor. Eskiye göre şimdi çok daha farklı Allerjik Astım tedavi şekilleri var. En azından nefes darlığıyla ilgili hastanelere gidildiğinde Allerjik Astım olabilir diye bilinçlenmiş doktorlarımız. Göğüs Hastalıkları Hastanelerinde Allerjik Astım Akciğer hastalıklarından ayrı olarak ele alınıyor. Genetik demiştim ya kızımda da allerji farklı oldu.Kızım da ergenliğine kadar ilkbaharın ilk güneş ışınlarına karşı allerjikti. İlk ışınlar neresine geliyorsa ,kollar ve yüzü daha çok, isilik gibi kaşıntılı döküntüler yapıyordu. Onu da bir krem ilaçla çözdük sonrasında geçti artık herhangi bir şikayeti yok.

Sigara ve ben diye başlık attım başka yerden çıktım konudan.


Bunlar da çocuklarım :))

Küçükken ;

 



Şimdiki halleri çok seviyorum bu selfielerini;




HEXE'niz çocuklarıyla gurur duyuyor onları çok ama çok çok SEVİYOR...


LÜTFEN DİKKAT!!! SİGARAYI BIRAKMIŞ KADINIM (hem bağımlılıktan kurtulmuş hem kadın) DAMARIMA BASMAYIN İNADIM TUTARSA ÇOK İSTERSEM DÜNYAYI BİLE TERS DÜZ EDERİM :))  (ahahaha ederim valla)




                                                                                                                      Sevgiler  NuR




16 Nisan 2014 Çarşamba




MERHABALAR SEVGİLİ BLOG KOMŞULARIM :)



Bugün Blogumu açtığımda görüntülenme sayısını görünce gözlerime inanamadım.Bazen hiç bazen 3-5 bazen daha fazla görüntülenme oluyordu. Bugün 65'i gördüm üstelik pazartesi yayınlamıştım son yazımı.Şoktayım hala :)))

Aman da aman bir şeyler yazmıyorum karalıyorum öylesine. Bloga yazmadan önce oraya buraya kendime notlar yazıyordum. Ajandalar kitap arkaları veya pasta defterime,şu an neredeler bilmiyorum bir yerlere kaldırmışımdır. Severim öyle karalamaları mesela kitap notları alırım okunacak diye bir cümle de iliştirdim mi tamamdır. Şu anda klavyemde notlar var, mesela;


''HAYATIN İLK YARISI İKİNCİSİNİN BEKLENTİSİYLE GEÇER;İKİNCİ YARISI İSE 
  İLKİNİN PİŞMANLIĞI İLE...'' (Fransız Atasözü)

''EDEBİYAT;
  İNSANI
  İNSANA
  İNSANDA GÖSTERİR'' (kim demiş bilmiyorum okumuştum bir yerlerde/ alıntı)


Çok mutluyum ama ben :)))
Demek ki birileri bakıyor bu rumuzu HEXE  olan kişi ne yapıyor ne yazıyor diye?
Hoşuma gitti gerçekten.Demek ki biraz daha zaman ayırmam gerekiyor buralara.


Dün akşam KURT SEYİT VE ŞURA'yı izlerken sinir oldum.Bir bölümde ki; daha diziye yeni yeni adapte oluyorum, karakterlerden beşi birden öldürüldü. Nermin Bezmenin kitabından uyarlanmış dizi. Kitabı alıp okumamak için zor tutuyorum kendimi. Kitabı olan filmleri ve dizileri izliyemiyorum çok tatsız geliyor bana.Bu arada dizi izleyen birisi de değilim. İzlediklerim;

            Elveda Rumeli
            Öyle Bir Geçer Zaman ki
            Kuzey Güney
            Merhamet (son bölümünü izlemedim,izlemiyeceğim de...saçma sapan bitmiş hiç hayalimdeki gibi değilmiş ama ben hayalimdeki gibi bitti saydım)
            Çalıkuşu (eski versiyonu Aydan Şener-Kenan Kalav oynamıştı)
            Bizimkiler (az kalsın unutuyordum bu diziyi, izlenecek başka dizi yok iken ilk uzun metrajlı diziydi bildiğim kadarıyla)  hepsi bu kadar.

Komşuların dizi akşamları olurdu hala da vardır herhalde.Pazartesi Ayşe hanımdayız X'i orada izliyoruz . Salı Leyla hanımlardayız Y'yi onlarda izliyoruz gibi.Geçen sene Kuzey Güney'i izlerken komşular bana gelirdi. Muhteşem Yüzyıl'la çakışırdı eşleri izlerdi onlarda bana gelirdi.Çay kahve muhabbet derken dizi kaynardı amaç bir araya gelmek işte dizi bahane :))


Bu da yeni şablonum bilmem olmuş mu? Kendime has olsun istiyorum ama nasıl yapılır bilmiyorum,öğrenmeye çalışıyorum.Resim hoşuma gitti yapıverdim kusura bakmayın artık :))







HEXE yazdıklarımı okuyan herkese teşekkür eder.İyi akşam üstleri diliyorum mutluluğunuz huzurunuz daim olsun.Sevgiler...


                                                                                                                  NuR :)







 



14 Nisan 2014 Pazartesi

BENİM BİR DOSTUM VAR




MERHABALAR,


Mutlu bir hafta dileyerek başlıyorum yazıma.
Bugün sizlere benim için çok kıymetli olan arkadaşlarımın bir tanesinden bahsedeceğim.

GÜRAY...

Onu kızım ilkokula başladığında tanıdım.Oğlu ile kızım aynı sınıfta beraber okudu ,sekiz yıl. Ben o zamanlar çalışmıyordum. Depremden dolayı memleketime dönmüştüm.Depreme kadar Yalova'da oturuyordum. Deprem demişken onunla ilgili bir yazı da yazmam gerekecek.

Güray, devlet dairesinde çalışıyor. İnanılmaz enerjisi olan çok güçlü akıllı bir kadındır. Zaten onda ki ışığı görmemek için kör olmak lazım.
Dün tekrar uzun bir süreden sonra bir araya geldik.Uzun bir süre çünkü o devlet dairesinde şu anda Müdür ben özel sektörde çalışıyorum saatlerimiz uymuyor. Benim boş günüm sadece pazar günü; ki ben birazcık temizlik takıntısı olan bir insanım,denk gelemiyoruz bir türlü.
Bana dün tekrar pozitif enerjisini geçirdi . Yine duruşumu düzeltti hayata karşı. O benim can dostum.

Dört beş yıl kadar yan yana sitelerde oturduk.Çocuklarımız aynı servisle okula gidip geldi. Ah rahmetli annesini ne çok severdim. Annesi de mükemmel bir insandı Nurlar içinde olsun ''Ayşe Teyze'' okuma yazma bilmezken parayı tanımazken eşini kaybetmişti genç yaşında. Çocuklarıyla baba evine dönmek zorunda kalmıştı. Çocuklarıyla sığamadı baba evine eski zamanlar işte. Tesadüfen İş Bankası'nda işe girdi ve hemen bir ev tutup taşındı. Güray en küçük çocuğuydu ve Güray annesine çok düşkündü. Ayşe Teyzem Güray'la yaşıyordu. Rahmetli Hacca da gitmişti. Hacılığına gitmiştik genç kız gibiydi bir güzellik gelmişti yüzüne. Ah Ahhh çok severdim onu, bana nasihatlerini de hiç unutmam. İyi ki de tanımışım ne mutlu bana.

Güray hakkında yazabileceğim o kadar çok şey var ki;

Asla yalan konuşmaz ve asla hiç kimsenin arkasından konuşmaz.Yüzüne her şeyi açıkça söyler ve aynısını bekler. Bir şeye  söz vermişse mutlaka yapar. Feminen bir tarafı vardır ve ağır basar o yüzden tanısın tanımasın tüm kadınları ve kadın haklarını şiddetle savunur. Biraz paniktir , çocukları küçükken ufacık hastalıklarda bile doktor kapılarını aşındırırdı. Asla onun yanında hesap ödeyemezsin, ödettirmez.Köpeklerden deli gibi korkar. Hiç unutamam bir sabah okul servisi arıza yapmıştı çocukları beraber okula götürüyoruz önümüze bir küçük köpek çıktı bir baktım Güray yok ,kayboldu :))).Etrafıma bakındım ki ara sokağa dalıp depar atmış ayakları görünmüyor bir elinde de oğlu.Gülmekten yürüyememiştim arkasından.

Biz çocukların okulunda idareye karşı bir öğretmen değişikliği sebebiyle direnmiştik. Adımız çıkmıştı okulda direnen veliler diye :))) Yalnız değildik tabii neredeyse tüm sınıfın velileriyle direnmiştik ama Güray ve ben öne çıkmıştık.Biz hala çok iyi görüşürüz veli arkadaşlarımızla çünkü hepimizin ilk çocukları o yıl okula başlamıştı ve aynı yaşlardaydık. Çok keyifli güzel günlerdi.

Güray canım benim sen arkadaştan öte DOST oldun bana. İyi ki varsın iyi ki arkadaşımsın.Doğrudur her başım sıkıştığında senin yanına koşuyorum.Senin engin hayat görüşün benim her zaman ışığım oldu.Sen her zaman beni olumlu etkiledin.Sen her zaman bana destek oldun.Canım arkadaşım seni çok seviyorum ve işte senin hakkında da yazdım :))) Eksik yazdım valla sen bunlardan çok daha fazlasısın.



  YANINDA HUZUR BULDUĞUNUZ İNSANLARI SAKIN BIRAKMAYIN SIKI SIKI SARILIN.

                                                                                      

                                                                                                 HEXE   -   NUR :)










5 Nisan 2014 Cumartesi

HAYAL KIRIKLIĞI





Nasıl bir çelişki bu ya İnsan Kaynakları birimi sana bilgilendirme yapar iki haftada bir cumartesi çalışılacak diye senin kısım müdürün yok öyle şey der!!!!

Oysa ne sevinmişti şu zavallı HEXE iki gün evde olabilirdi.Bir gün temizliğini yapıp diğer gün gezmelere gidebilirdi.Kendiyle baş başa kalabilirdi.İki sabah üst üste yataktan geç çıkabilirdi. İki sabah üst üste kahvaltı keyfi yapabilirdi.

_OLMAZ...
  Neden?
_Senin yedeğin yok!
 Ama İ.K.dedi ki.....
_Konuşacağız onu  dur bakalım ama olmaz!
 !!!!! ?????__________
 Arkasını döner gider......


Bir şeyi de doğru yapın be insanlar.

Cumartesi günü ben gazete ve dergileri reklamlarına en küçük yazılarına kadar hatim ediyorum.Boş boş oturuyorum , he valla.Bırakın da evde olayım nolurrrr.

Bende yöneticilerimi bunca yıldır biraz tanıyorsam bu yeni düzenleme gelecek hafta ortadan kalkar.Sevgili diğer idari personel arkadaşlarım bana yoksa size de olmamalı ( AHHAHAHAHAHHAHAHHA tiz  kötü çirkin yaşlı cadı gülmesi efekti) elimden geleni de yapacağım. BANANE YAAAA bende istiyorum :((((



Bahar kendini baya bir hissettirdi bugün ben eve gidip balkon yıkayacağım.Biliyor musunuz DOMESTOS'la büyük bir aşk yaşıyorum bol koklamam lazım bugün bu kadar sinirlenmişken benim dilimden bir o anlar.
Size iyi hafta sonları diliyorum.Benim için de dinlenin.Belki balkonda kahve keyfi yaparım.Hoşcakalın


                                                                                                                       NuR :))















3 Nisan 2014 Perşembe

RUH HALİM FABRİKA AYARLARINA DÖNDÜ



Merhabalar sevgili Blog komşularım :)


Seçim gerginliğini üstümden attım çok şükür.Şimdi sakin kafayla değerlendirme yapıyorum.
Ben ateşli partizan olmadığım halde bu kadar gerildiysem diğerlerinin halini düşünmek bile istemiyorum. Laf sokan bazılarını da boş geçmedim.Geçemezdim aynı topraklarda aynı bayrak altında yaşadığım diğer topluluk bana da saygı duyacak.

Yıllarca siyasi görüş yüzünden tartışan insanları hayretle izledim.Tartışacak ne var ki diye düşünürdüm hep.Öyle ya aynı Milletiz ;akrabayız,komşuyuz,arkadaşız,kardeşiz,aynı şehirlerde yaşıyoruz,aynı köylüyüz,aynı takımları tutuyoruz,aynı şeylere gülüp ağlıyoruz neyi paylaşamıyoruz? Birlik beraberlik içerisinde kardeşçe dostça yaşamak el ele tutuşup güzel günlere beraber yürümek daha kolay daha doğru değil mi?Niye aramıza nifak tohumları ekildi?Niye ayrımlara düştük? Siyah beyaz kadar ayrıştırıldık ÖTEKİLEŞTİRİLDİK.


Malum parti başa gelirken herkese eşitlik özgürlük vaad ediyordu.Yıllarca BAŞÖRTÜSÜ üzerinden siyaset yaptı ayrımcılık o zaman başladı.Bakın ben siyaset hakkında çok az şey biliyorum kendi doğrularımla buraya yazıyorum.Siyaset bir yerde yalan dolan ,zaten VAAD edilenlerin maksimum yarısı yapılıyor.
Cumhuriyetle yönetiliyoruz.Cumhuriyet ne demek?

CUMHURİYET;
HÜKÜMET BAŞKANININ HALK TARAFINDAN BELLİ BİR SÜRE İÇİN VE BELİRLİ YETKİLERLE SEÇİLDİĞİ YÖNETİM BİÇİMİDİR.

EN DEMOKRATİK YÖNETİM ŞEKLİDİR.


Şimdi Başbakanımız GEZİ OLAYLARINDAN beri TV den meydanlardan bağıra çağıra milleti azarlıyor,yalanlar söylüyor,tehdit ediyor kendi seçmenini galeyana getiriyor itiraz edenlere gayet ahlaksız bir tutumla bir Başbakana devlet yöneticisine yakışmayan bir üslupla cevap veriyor.17 Aralık Operasyonunda inanılmaz rezillikler yolsuzluklar hırsızlıklar rüşvetler fesat karıştırmalar ortaya çıkıyor üstelik belgeli.Üstüne üstün bir sürü ses kaydı (tapeler) ortalıklarda dolaşıyor.Tutuklananlar serbest kalıyor.Kıyamet kadar Polis ve Savcının görev yerleri değiştiriliyor. Nerdeyse bizler suçlu olacağız  bunları konuşuyoruz diye sanki biz çaldık milyon dolarcıkları sanki biz HIRSIZ-YOLSUZ-AHLAKSIZ-YALANCI-VATAN HAİNİYİZ.Bugüne kadar olan biten herşeyin sorumluları sümen altı edilmeye çalışıyor ya tabii ki seçimlerde bunu yaşayacaktık.Dileğimiz ADİL SEÇİM olsun bile çoooook aşırıya kaçtı.

CUMHURİYET dedim DEMOKRATİK yönetim şeklidir dedim yok sevgili Blog komşularım bizler Muz-Ananas orta çağındaymışız.Hatırladıkça sinirim yine çıkmaya başlıyor.Hiç niyetim yok normal halime dönmüşken huzurumu bozmaya.Uzattım durdum lafı hepimizin bildiklerini tekrar anımsatarak kusuruma bakmayın.


Bundan sonra VATAN ATATÜRK sevdalılarıyla birlik beraberlik içerisinde olacağım.Diğer kesim beni hiç ama hiç ilgilendirmiyor.Gerçekten ilgilendirmiyor.Bu saatten sonra CAHİLE laf anlatamıyacağım!!!


Ha bu arada şu ana kadar seçim sonucu hala resmi olarak açıklanmış değil ve kıyamet kadar şikayet var.Sayılan oyların da akıbeti ortada millet verdiği oyun bekçiliğini de kendi başına yapıyor.Sandık tutanaklarında ki oynamaları hepimiz zaten gördük,görmeyen kalmamıştır herhalde.Oy ve ötesinin MÜŞAHİTLERİNİ de dinlemenizi tavsiye ediyorum neler yaşamışlar neler.


HEXE niz öyle bir içini boşaltmak istedi çünkü; en çok sevdiğinin sözü hançer gibi saplanırmış insanın yüreğine derler doğru derler :))
Siyasi görüşüm nedeniyle benimle arasına mesafe koyanlar asla geri dönmeyin esas ben sizi istemiyorum!!!
Vicdanım çok rahat DEMOKRATİK HAKKIMI kullandım OY verdim.Kime oy verdiğimi değil de kime oy vermediğimi yukarıda yazdım.Benim kararım bilmem anlatabildim mi?

Son olarak yine ve yine HAYKIRIYORUM;



VARLIĞIM TÜRK VARLIĞINA ARMAĞAN OLSUN


          NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!!!!!