22 Ocak 2016 Cuma

TÜRKİYE'DE KADIN OLMAK #2





Konuya devam etmem lazım;
zira başlık attım,
gündelik hayatımda da rahatsız olduğum bir yığın şey var,
yurt dışında doğup büyüdüm 43 yaşıma girdim hala Ülkeme alışamadım.


Neresinden başlayacağımı baya düşündün durdum.Ta çocukluğuma iniyor konu.Yavaş yavaş birçok başlıkta toplamak lazım.

Almanya'da doğdum büyüdüm.Ailem dönüş yapmaya karar verdiğinde bizi neyin beklediğini onlarda kestirememişti.

Babam askerlik sonrası Kore Savaşından sonra (Kore'ye savaş sonrası destek birliği olarak gitmişti) Almanya'ya işçi olarak gitti.Almanya'ya giden ilk jenerasyon yani.Annemle daha sonra evlenip birlikte Almanya'da yaşamaya başladılar.Babam memleketinde çok fakirlik gördüğünden hayata asıldı.Babam, Van doğumlu çünkü rahmetli dedem Binbaşıymış ve Ermeni olaylarında (soykırım iddiası) orada görevliymiş.Ordudan ihraç edilmiş çünkü en yakın arkadaşının ihanetine uğramış.O çok ayrı bir hikaye onuda sonraki bir yazımda anlatırım.Dedem dımdızlak ortada kalmış,zoraki memleketine gelebilmiş.Parasız pulsuz.Fakirlik günleri ondan sonra başlamış.Babam çocukken evden kaçıp limandan bir gemiye kaçak binip Zonguldak'a gitmesi ve orada tek başına yaşam mücadelesi de var.Bunları sonra anlatacağım.

Benim doğup büyüdüğüm Almanya ki; ne öğrendiysem temelimi oradaki eğitimimden aldım, hala bana ilk Vatanım gibi gelir.Biz orada yabancı-mülteci-göçmendik ama hiç Ülkemde gördüğüm gibi ayrımcılık yaşamadım.Her Alman çocuğu ne haklara sahipse aynı haklara sahiptik.

Ailem Türkiye'ye yaz tatillerinde geliyordu.O kısa zaman zarfında çok da anlayamıyorlardı Türkiye'nin karmaşıklığını.Aile kalabalık olduğundan güllük gülistanlık geçiyordu vakitleri.Dönüş yapmalarının bir sebebi de biz çocuklardık.Almanların bile takdiri kazanmış iyi okuyan öğrencilerdik.Eğitim sistemi bizi evimizden uzak okullara yönlendiriyordu.Bizimkilerde çocuklarımız daha fazla ''Almanlaşmasın'' diye dönüş kararı aldı.Oysa ki çoğu akrabamız orada kaldı.

İlk İstanbul'a geldik.Dayımın evine.Onların hayatı bizimkine benziyordu.1984 yılı İstanbul'u Anadolu yakası Kartal /Maltepe.Ne kadar kaldık hatırlamıyorum şimdi ama baya gezdik.Trabzon'a  gidiş vakti geldi Otobüsle yolculuk edecektik.O yolculuğu unutmam mümkün değil.İlk tacizimi o Otobüste yaşadım.Yaşım 12.

Babam,annem,kız kardeşim ve erkek kardeşim.Dört koltuk alınmış ben kız kardeşimle annemler de erkek kardeşimle oturuyor.Nedense bizim koltuklar yan yana veya arka arkaya değildi. Annemler şöför arkasında sol tarafta biz sağ tarafta 2.veya 3.sıradaydık şu an tam hatırlayamıyorum.Nedense sonradan da sağ en arkadan bir öne alınmıştık.

(O muavinin işi olduğunu yıllar sonra anladım.)

Kız kardeşim ısrarla cam tarafı diye tutturmuştu ben koridor tarafındaydım.Kabus dolu bir yolculuktu.
O muavin;
suratı hala gözümün önünde,o açık mavi gözler o pişkin sırıtış.

Gidip gelip saçlarımı okşuyordu.Nasıl rahatsız oluyordum anlatamam.Saçlarım çok uzun ve iki örgülüydü.

Korkuyordum,çok korkuyordum...

Anneme babama bir şey diyemiyordum.Neden? şu an bile bilmiyorum...Beni bir şekilde yanlış anlayacaklarını düşündüm herhalde.Nasıl açıklayacaktım ''saçımı okşuyor bana gülümsüyor''mu diyecektim???
Mola yerlerinde yerimi ısrarla değiştirmek istiyordum ama annem babam bana kızıyordu.Neden?diye soramadılar???Herhalde cam tarafında oturamadım diye kapris yaptığımı düşündüler.
Annem sert kadındır.Öyle bana sarılıp sarmaladığını hiç hatırlamıyorum.Onun sevgi anlayışı  ''içimden seviyorum'' şeklindeymiş.

Nasıl olduysa bizim koltuklar arkaya alındı (?).Uykumdan uyandım çünkü biri elimi okşuyordu.Elimi çekiyorum tekrar ve tekrar elimi alıyor.Sus diye de işaret ediyor.Kimse farkında olmadı kimsenin dikkatini çekmedi.Ben kız kardeşime doğru sokulup uzaklaşmaya çalışıyordum bu sefer koltuğu yana kaydırdı.Arkada oturup saçlarımı okşamaya devam etti.Örgülerimi önüme alıp kollarımı göğsümde kavuşturmaya çalıştım.Yapabildiğim kadar uzaklaşmaya çalıştım.Başka bir yerime dokunmadı sadece saçıma ve elime.

Türkiye'ye bu şekilde giriş yapmış oldum.Bu olayı yıllar yıllar sonra,evlendikten ve kızım doğduktan sonra anneme anlattım.İnanamadı .Niye söylemedin ki dedi?


SÖYLEYEMEDİM.


Çocuktum ben,küçüktüm ,korkmuştum.


Türkiye'de kız çocuğu olmak da SUÇ muş.

Sevgili okuyucu,
TÜRKİYE'DE KADIN OLMAK konulu yazıma bu şekilde devam etmek istedim.Kendi anımla.
Çocukların da istismar edildiği bir dünya'da yaşıyoruz.Nedense Müslüman toplumlarda çok daha fazla istismar ediliyor.Çok düşündürücü çok acı çok çok vahim bir durum.Sizin de görüşlerinizi bekliyorum.SEVGİLER...




O Otobüs,

                                                           (fotoğraf internetten alınmadır)










4 yorum:

  1. Ah be Nur'cuğum sadece Türkiye'de değil, Suudi Arabistan'ından İsveç'ine, ABD'sinden Brezilya'sına tüm dünyada kadın olmak zor. :( 12 yaş nedir ki? Küçücük çocuk, işte o tipleri anında hadım edeceksin, en güzel çare. Çocuklar korkuyorlar söyleyemiyorlar belki bilinçaltında söylerlerse anne/baba işte o an kim varsa yakını olarak ona İNANMAYACAĞINI hatta belki kızacağını, yapan kişinin inkar edeceğini düşünüyorlardır. Bildiğin korku:( ya söylersem daha kötü şeyler başımıza gelirse, ya annemi filan dövmeye kalkarsa kimbilir küçük bir çocuk o an neler düşünür belki de "ayıp" bir şey olduğunu hissettiğinden seni döveceklerini düşündün kimbilir....?
    offf offf....kalemine sağlık...bak sözün var babana anlattıracaksın Kore anılarını sen de bekliyorum:))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Müjdeciğim canım,konuya bu şekilde devam ettim çünkü başıma geldi.Belki ruh sağlığımı derinden etkilemiştir ve feminen tarafım ağır basıyor bu yüzden.Sonrasında Kadınların da sözlü taciziyle karşılaştım.Oran çok güzel buran şahane dur bir bakayım veya giyim kuşamın, konu o kadar uzun ve dallı budaklı ki işin içinden çıkamıyacağım ama maddeler halinde yazmaya çalışacağım.Kendi gözümden gördüğüm hissettiğim kadarıyla.Babamla bir araya geldiğimde ayrıntılı anlatmasını isteyeceğim not tutarak.Hatırladıklarımı eksik yazmak istemiyorum.Tabii bir de fotoğraflar var onları da ekliyeceğim.Söz verdim ve tutarım :)))) merak etme en kısa zamanda gelecek Kore ile ilgili bir yazı.Çok öptüm sevgilerimle...

      Sil
  2. Merhabalar.
    Çok haklısınız. Türkiye'de kadın olmak gerçekten zor. Ben hep şunu diyorum artık : "Bizi karnında taşıyan anamıza duyduğumuz saygı, bütün kadınlara yansımalıdır." Yani gördüğümüz her kadını, annemiz, kardeşimiz ve evladımız gibi görmeliyiz. İstismar eden, taciz eden, sarkıntılık eden, tecavüz edenleri de en ağır ceza ile cezalandırmak gerekiyor. Aksi halde cahillikten kurtulana kadar, daha çok kadınların canı yanacağa benziyor ülkemizde.
    Selam ve dualarımla.

    YanıtlaSil
  3. Recep bey,yorum için çok teşekkür ederim.Keşke herkes sizin gibi düşünse(!).Sıfır yaşından itibaren eğitmek lazım İnsanları.Ülkemizde ise çok zor.Çok değişik etnik kimlikler beraber yaşıyor.Devlet de suçlu.Kanunlar caydırıcı değil.Kaos zaten Devletin başından başlıyor.Öyle bir hale geldik ki düzeltmeye kalktıkça elimizde kalıyor.İyi günler umudumu kaybetmek üzereyim.Allah sonumuzu hayretsin.Çok sevgiler...

    YanıtlaSil