13 Kasım 2014 Perşembe

AHMET HAKAN'A İTHAF OLUNUR





Değerli Gazeteci ,Yazar, Tarafsız Bölge'nin sunucusu,yapımcısı Ahmet Hakan;

Üzgünüm ama hiç olmamış.Bugünkü yazınızı da 11 Kasım'da yazdığınız da hiç olmamış.Keşke hiç bir şey yazmasaydınız. Bir çok olayı ES geçtiğiniz gibi 10 Kasım'ı da ES geçseydiniz.Bundan kastım her şeyi yazmak zorunda olmadığınızı bu özel gün için de yazmak zorunda hissetmemenizi isterdim.
Ben sizi tarafsız olamaya çalışan diye bilirdim.Hep bunu savunuyordunuz yazılarınızda.Şimdi bir de savunma yapmışsınız nedenlerinizi sıralamışsınız.Ne kadar tepki çektiğinizi yazmışsınız.
Hak ettiniz Ahmet Bey.
Bari siz yapmayın ne olur.Türkiye zor günlerden geçerken ki siz bir gazeteci olarak bunları benden,bizden daha iyi biliyorsunuz.ATATÜRK'ün izlerini silmeye çalıştıkları Ülkemizde siz ne olur ama ne olur bunu yapmayın.Sevmek zorunda değilsiniz eskiden sevmezdim diye yazmışsınız ama SAYGI duymak zorundasınız.Evde olsaydınız tabii ki istifinizi bozmadan ne yapıyorsanız ona devam ederdiniz.Ama dışarıda bir Cafe'de oturuyorsunuz ve herkes saygı duruşuna geçiyor siz oturuyorsunuz.Hiç yakıştıramadım size.Şimdi soruyorum size? Başka kim için ne için bu Ülkede TÜRKİYE'mizde senede bir gün iki dakika saygı duruşu yapılıyor?
Bunu zorunluluk olarak görüyorsunuz ama kesinlikle değil bu SAYGI. Her şeyimizi ona borçluyken bence az bile.




                                                                                                                  SEVGİLER  NUR :)

5 yorum:

  1. Nur'cuğum öncelikle şunu söyleyeyim, nezaketine, insanın kalbini kırmamak için satırlarını, cümlelerini ne kadar itinayla seçmene hayran kaldım. (itiraf edeyim bende olmayan bir şey - olmayan derken sadece kafamı kızdıran siyasetçiler, köşe yazarları, tv sunucuları vs. için olmayan bir şey:))

    Bu Ahmet Hakan tarafsız marafsız biri değil canımcım, seni iyi niyetli olduğundan -bakan göz nasıl görmek isterse öyle görürmüş iyi niyetlisin iyi görüyorsun- onu tarafsız sanmışsın. Yanar döner yalakanın tekidir, Fatih Altaylı ne kadar tarafsızsa o da o kadar tarafsızdır, bir gün bir yazı yazar, A kesimine yaranır, ertesi gün B kesimine yaranmak için onlara göre bir yazı yazar. Yani fırıldak gibi pazartesi laik kesimin hoşuna gidecek bir şey yazar, Salı günü hemen Tayyip'çilerin hoşuna gidecek başka bir şey yazarak adeta ilk yazdığını düzeltir!! Bildiğin fırıldak, köylü kurnazı. Hiç sevmem o yüzden.

    Bu adamın zeka düzeyi de - eğer salağa yatmıyorsa yani aptalı oynamıyorsa felaket düşük.
    İki üç kez resmi facebook sayfasına gerçek adım soyadımla dobra dobra "siz zeka özürlü müsünüz?" diye sormuşluğum var:)))beni öyle kızdırmıştı. Yani beş para etmez, tarafsız filan da değil sadece öyle görünmeye çalışıyor. Zaten tarafsız olunacak bir halde değil ülke, ya laiklikten, Atatürkçülükten yana olacağız, tarafımız o olacak, ya da Tayyip ve açılımcı, saçılımcı, ABD uşağı şeriatçılardan yana olacağız, o yüzden bu tarafsızlık sözcüğü tehlikeli ve yanıltıcı bir sözcük, niye tarafsız olalım ki? Tersine herkes tarafını belli etsin, tarafsızlık diyenler bir o yana, bir bu yana dönenler. Yanlış anlama evet tarafsızlık diye bir şey var tabii ki ama bunun yaptığı o değil yani tarafsız insan babası suç işlese, hırsızlık yapsa örtbas etmez işte tarafsızlık odur dürüstlükle yanyana olan tarafsızlık ama bunların anladığı tarafsızlık o değil....

    ya çenem düştü kusura bakma bu adama gıcığım da ondan...sahtekarın teki...
    sevgilerimi bıraktım:)

    YanıtlaSil
  2. Canım,yorum için teşekkürler.Ah benim yufka yüreğim ah benim kimseyi kırmak istemeyen kalbim, ve adam koskoca yazar yani ben ancak bu kadar ifade edebilirim düşüncemi.Şaka bir tarafa kendi yazdığı usülde onu eleştirmeye çalıştım.Haklısın tarafsızmış gibi yapması dikkatimden kaçmıyor.Tarafsızlık, tarafsız olmak, herkese eşit davranmak...Biz burada hata yaptık işte herkesi biz gibi gördük ona göre davrandık ve bu halimiz feci suistimal edildi.Çünkü biliyorlardı ki biz herkesi bağrımıza basıyoruz sahip çıkıyoruz haklarını gözetiyoruz.İşte bu yüzden şimdiki hale geldik ÖTEKİLEŞTİRİLDİK.
    Bu kadar ayrıştırıldığımız günlerde Milli Değerlerimize sahip çıkmaya çalışırken bir gazeteci,yazar,televizyoncunun yazdığı gazetesinde bu şekilde basite indirerek 10 Kasım için yapmadığı şeyi yazması çok ayıp gerçekten.Ardından da savunma yaptı bugün.Hakaret etsem ona çok mu umuru olacak? En çok beni deşifre eder.Ben kendimce anladığım dilden eleştirdim.Ayrıca yazarımız beni Twitter ve İnstagram'dan takip ediyor.Biraz kibar davranayım dedim :))))))) Bir sürü eleştiri almış,gocunmuş ki açıklama gereği görmüş.Keşke hiç yazmasaymış...
    Sevgilerini aldım teşekkürlerimi iletiyorum :)))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Canımsın, yufak yürekli olduğun için üzülme sakın:) çoğu insanda olmayan bir özellik maalesef, ayrıca sakın yanlış anlama kibar davranmanı eleştirmedim zaten hani belki kendimi ifade edememiş, yanlış anlamana sebep olmuşumdur, çok güzel bir özellik eleştirirken bu kadar özenli, nezaket çerçevesinde eleştirebilmek...hem madem takipçinmiş eh mecburiyet :))yazdığı yazıları okumadım ama sanırım senin eleştirine konu olan yazı için ekşi sözlükte bu adama öyle güzel haddini bildirmişti ki bir tanesi, yani hiç üzülme:))okurken içimin yağları erimişti benim:)))

      Sil
    2. Yanlış anlamadım bilakis çok hoşuma gitti.Başkaları da yorumları okurken açıklayıcı olsun diye hem sana hem onlara genel yazmaya çalıştım.Endişelenme sakın yorumların benim için çok kıymetli işimin arasında acaba yorum yapılmış mı diye sık sık kontrol eder oldum Blogu.Endişelenme çok memnun oluyorum :))))

      Sil
  3. Ahmet'in yazısını okudum. İlgili bölümü bilmeyenler için yazayım;

    "Ayağa kalkmamamın tek nedeni şu: Herhangi bir kutsiyet içermeyen, tamamen dünyevi kalan her türden ritüelle başım hiç hoş değil benim. Cumhurbaşkanı geçiyor diye sigara söndürüp ayağa fırlamaya da kılım, 9'u 5 geçe siren çaldığında hazır ol vaziyetine geçmeye de. Bana göre değil bu türden hareketler. Saygının, sevginin ille de böyle gösterilmesi gerektiğini düşünmüyorum. Ama saygısını, sevgisini böyle göstermek isteyenlere saygım da, sevgim de sonsuz."

    Konuya nerden başlasam diye düşündüm. Belli yaşa gelmiş ,belli kültürü almış,eğitimi desen lisans derecesinde. Rüştünü ispatlamış biri.Verdiği örnekler ve sığındığı temel unsur saygıyı "gösterme" şekli. Şekilci olmak istemeyen bir yapıya sahip anladığım kadarı ile. Herşeyi bir kenara bırakalım ve unutalım şimdi. Gün 10 kasım ve saat 09:05. Hepimiz Ahmet Hakan gibiyiz. Kimimiz gazete okuyor kimimiz yürüyor kimimiz arkadaşını sokakta görmüş laflıyor.Sokak şen şakrak. Günlük sıradan bir gün havası.Simitci sıcağı geçmesin diye avazı çıktığı kadar bağırıyor.Sıııcaaaaakkkkk siiiiimiiiiittttttt. Yolda birbirine motor gücünü göstermek isteyen çılgın sürücülerin motor homurtuları. Sonuçta hepsi hızlı ve öfkeli. Saat 09:07. bu rutin düzen duraksamadan devam. Ee ne olmuştu bugün bu saatte. Hiç canım ne olsun sıradan bir gün.Hepimiz Ahmet Hakanız sonuçta. İçimizde yaşıyoruz ya saygıyı......

    Ahmet bak kardeşim; bu yazını ABD ya da İngiltere gibi ileri demokratik(!) ülkelerde yazarsan kimse ses çıkarmaz sana.Kendini şaşırmış bir toplumda arayış içinde olan insanlara hitap edersin eyvallah. Burası Türkiye. Kolay kazanılmadı paşam bu topraklar.Çanakkale'de hala kemik çıkıyor. Yıkalım o anıtı da zaman nasılsa içimizde yaşarız. Mangaların 21 pare top atışları da kuru gürültü gelir sana şimdi. Saygı denince ne anlıyorsun sen bilmem ama benim anladığım gibi anlamadığın kesin. İki dakika durman ayağa kalkman saygını göstermen senden birşey alıp götürmez. Bunlar değer yargılarımızdır. Olayı indirgeye indirgeye son tutamak saygı duruşuna kadar getirdiyseniz bu sizin çaresizliğiniz. Ne şiş yansın ne kebap misali saygı duruşunu gösterenlere sevgi ve saygı duyduğunu belirtir cümle ile yazını sonlandırman da garip.

    Ve hepsini geçtim merak ettiğim bir konu var Ahmet senin adına. Maaşını aldığın patronun yanına takım elbise ile gittiğinde eğer önünü ilikliyorsan (bu saygı ve protokol kuralıdır) sen kendine bir kişilik check-up'ı yaptırmalısın.Çünkü hastasın....

    YanıtlaSil