14 Kasım 2014 Cuma

AHMET HAKAN'A İTHAF OLUNUR -2




Değerli arkadaşım Tandoğan Aydemir namı diğer 'Siyahrakun' dünkü yazıma yorum bırakmış.Bence Ahmet Bey bunu okumalı, bugün tekrar 9u 5geçe diye beş madde sıralamış yazmış.



Ahmet'in yazısını okudum. İlgili bölümü bilmeyenler için yazayım;

"Ayağa kalkmamamın tek nedeni şu: Herhangi bir kutsiyet içermeyen, tamamen dünyevi kalan her türden ritüelle başım hiç hoş değil benim. Cumhurbaşkanı geçiyor diye sigara söndürüp ayağa fırlamaya da kılım, 9'u 5 geçe siren çaldığında hazır ol vaziyetine geçmeye de. Bana göre değil bu türden hareketler. Saygının, sevginin ille de böyle gösterilmesi gerektiğini düşünmüyorum. Ama saygısını, sevgisini böyle göstermek isteyenlere saygım da, sevgim de sonsuz."

Konuya nerden başlasam diye düşündüm. Belli yaşa gelmiş ,belli kültürü almış,eğitimi desen lisans derecesinde. Rüştünü ispatlamış biri.Verdiği örnekler ve sığındığı temel unsur saygıyı "gösterme" şekli. Şekilci olmak istemeyen bir yapıya sahip anladığım kadarı ile. Herşeyi bir kenara bırakalım ve unutalım şimdi. Gün 10 kasım ve saat 09:05. Hepimiz Ahmet Hakan gibiyiz. Kimimiz gazete okuyor kimimiz yürüyor kimimiz arkadaşını sokakta görmüş laflıyor.Sokak şen şakrak. Günlük sıradan bir gün havası.Simitci sıcağı geçmesin diye avazı çıktığı kadar bağırıyor.Sıııcaaaaakkkkk siiiiimiiiiittttttt. Yolda birbirine motor gücünü göstermek isteyen çılgın sürücülerin motor homurtuları. Sonuçta hepsi hızlı ve öfkeli. Saat 09:07. bu rutin düzen duraksamadan devam. Ee ne olmuştu bugün bu saatte. Hiç canım ne olsun sıradan bir gün.Hepimiz Ahmet Hakanız sonuçta. İçimizde yaşıyoruz ya saygıyı......

Ahmet bak kardeşim; bu yazını ABD ya da İngiltere gibi ileri demokratik(!) ülkelerde yazarsan kimse ses çıkarmaz sana.Kendini şaşırmış bir toplumda arayış içinde olan insanlara hitap edersin eyvallah. Burası Türkiye. Kolay kazanılmadı paşam bu topraklar.Çanakkale'de hala kemik çıkıyor. Yıkalım o anıtı da zaman nasılsa içimizde yaşarız. Mangaların 21 pare top atışları da kuru gürültü gelir sana şimdi. Saygı denince ne anlıyorsun sen bilmem ama benim anladığım gibi anlamadığın kesin. İki dakika durman ayağa kalkman saygını göstermen senden birşey alıp götürmez. Bunlar değer yargılarımızdır. Olayı indirgeye indirgeye son tutamak saygı duruşuna kadar getirdiyseniz bu sizin çaresizliğiniz. Ne şiş yansın ne kebap misali saygı duruşunu gösterenlere sevgi ve saygı duyduğunu belirtir cümle ile yazını sonlandırman da garip.

Ve hepsini geçtim merak ettiğim bir konu var Ahmet senin adına. Maaşını aldığın patronun yanına takım elbise ile gittiğinde eğer önünü ilikliyorsan (bu saygı ve protokol kuralıdır) sen kendine bir kişilik check-up'ı yaptırmalısın.Çünkü hastasın....




4 yorum:

  1. Nur'cuğum, Siyahrakun hanımefendinin kalemine sağlık, Ahmet Hakan'a bir çift sözüm var:
    Tarafsızlık nedir bilmiyor. Tarafsızlık bir taraf tutmamak değildir. Tarafsızlık herkese Nasrettin hoca gibi mavi boncuk dağıtmak, nabza göre şerbet vermek değildir. Ahmet bey nabza göre şerbet vermeyi, herkese mavi boncuk dağıtmayı, bir gün onun hoşuna giden, ertesi gün diğerinin hoşuna giden yazı yazmayı tarafsızlık sanıyor ama bu bizlerin zekasına hakarettir. Buna rüzgar gülü olmak denir. :) Böyle birisinin yazısı, köşesi, twiti miviti kaale alınmaya hatta okunmaya değmez.

    Ahmet Hakan kim ki? Atatürk'e saygı duymasın çok da tınnn:) onun gibi bir dolu Atatürk düşmanı nankör var, hepsi de tınnn...bir insanın ülkesini kurtarıcısı bir kahramana saygı duymamasıyla övünmesi ucuz bir davranış. Ben hep diyorum kıskançlık yatıyor altında. Bu tipler öldükleri zaman üç-beş aile üyesinden başka kimse mezarına gelmeyecek, unutulup gidecekler o yüzden çatlıyorlar. Kimse bizi 9 u 5 geçe ayağa kalkmamız için sırtımıza silah dayamıyor işte o koyuyor onlara, o seviliyor, onlar sevilmiyor, Ahmet, Tayyip, diğerleri işte tüm kudurmaları o yüzden. Aslında bıraksalar "üüüüü biz niye o kadar sevilmiyoruz" diye ağlayacaklar ama onu gizlemek için "ayağa kalkmadımmm, 10 kasımda hasta numarası yaptımmm, oh olsun" diye 5 yaşında çocuk tepkisi veriyorlar. ACIKLI PATALOJİK BİR VAKA:)

    Sonuç bu tiplerin köşe yazılarını vs. okumaya değmez okudukça kendilerini bir şey sanarlar, sil gitsin
    arkadaşım twvitin filan takip etme naçizane tavsiyem ben Hürriyet'i tıklamıyorum bile, Yılmaz Özdil oradan kovuldu
    bitti Hürriyet ile işim.

    Sevgilerimle

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ayyy çok yaşa emi :)))))) Yorum için çooookk teşekkür ederim hem güldüm hem düşündüm.Senin ne tatlı bir dilin varmış öyle.Gerçi yazılarını okuyorum yazmanın hakkını veriyorsun.Bende sanırım filtre var yaz-sil sıklıkla yapıyorum.Kelimeler konuştuğum gibi yazıya dökülemiyor,beceremiyor olabilirim.
      Hürriyet gazetesi aldığım zamanlarda Yılmaz Özdil için ve daha tarafsız olduklarını düşündüğüm için Ahmet Hakan'ın da yazılarını okuyordum.Spor sayfaları hariç tüm gazeteyi okurum. Teeee Gezi olaylarından sonra yazarlarında görüşleri teker teker ortaya çıktığından beri hayliyle alışkanlık oldu bende gazeteyi almasamda acaba ne yazdı diye bakıyorum.Bilgim olsun yani.
      Twitter olayı şöyle oldu;Trabzon'a gelmiş yöresel tatlardan bahsetmiş,kuymak mı mıhlama mı diye ben de ona cevap verdim bir Trabzon'lu olarak biz kuymak deriz Rizeliler mıhlama der diye. Sanırım o Twittimden sonra beni takip etmiş.Hatta şöyle öğrendim,kızım Twitlerimi okurken -aaaa Anne Ahmet Hakan seni takip ediyormuş korkarım yakında kafama fenomen olacaksın- diye oldu.Herhalde Ahmet bey Twitter hesabını yeni almıştı takip edeni takip ederim mantığıyla hareket etmiş olabilir.Instagram nasıl oldu bilmiyorum orada çok aktif değilim.paylaşımları genelde kızım benim adıma yapar.
      Siyahrakun'a gelince,onu dert etme kendisi uyarmıştım.Ağzı iyi laf yapan biridir çok iyi arkadaşımdır düzeltemedi sorunu.Dert etmez yani.Blog açsın diye ben teşvik ettim onu ama yorum yazmayı daha çok sevdi.Laf eebesi :))))
      Sevgiler....

      Sil
    2. Bu yorum yazar tarafından silindi.

      Sil
  2. Nur'cuğum bir şekilde bu yazı tekrar dikkatimi çekti, uğrayıp okudum, neler olmuş neler dedim:)))kendi yorumumu da tabii tekrar okudum, aaa baktım yanlış anlaşılacak şekilde cümle düşüklüğü olmuş.

    Engin Ardınç Atatürk düşmanı, yalakalardandır.

    Ulusalcı yazarlar kovuldu geriye Engin Ardınç, Ahmet Hakan vs. yalakalar kaldı diyecekken sanki Engin Ardınç da ulusalcı yazarmış gibi olmuş:))) madem uğradım düzelteyim dedim. Yoksa içim rahat etmezdi. :)

    Bu arada siyah rakum arkadaş hala bloğunu açmamış, tıkladım 'yayın yok' diyor. Üzüldüm:(
    Ama takibe alayım, yazmaya başlarsa haberim olur :)
    sevgilerimle canım.

    YanıtlaSil