19 Kasım 2013 Salı

CANIM KIZIM




Hayatta beni en çok KIZIM güldürüyor.Tıpkı az önce telefonda yaptığı gibi.Hala ağzım kulaklarımda :))))
Anlatıyorum....








Espri yeteneği oldukça gelişmiş ince esprileri konuşurken çok iyi kullanıyor.Tabii ya bir de çok konuşan biri olunca yani geveze olunca ardı arkası bitmiyor.Mesela daha küçüktü, ilkokuldayken okuldan eve gelince bana gününü anlatırdı.Arada benim dinlemediğimi anlardı (yalan yok bazen dinlemezdim hep ayrıntı ayrıntı) tekrar baştan anlatırdı.Ben tamam kaldığın yerden devam et derdim, O yok sana ceza baştan dinleyeceksin derdi.Baştan anlatırdı hiç yorulmazdı o çene.Fenalık gelirdi içime.Şöyle de bir tespit yapabiliyorum konuşmadığı zaman ya uyuyordur ya hastadır ya da canı fena halde sıtkındır.Annesinin canıdır o.Bir tanecik çiçeğimdir o.Kurban olur annesi kızısına :))
(Oğlum darılmak yok seni de yazacağım hemde yaptığın yogayla başlıyacağım yazmaya)


Kızımın İlkokuldan beri hiç ayrılmadığı iki arkadaşı var ve onlar da benim manevi kızlarım.Anneleri de benim arkadaşım her ikisinin de erkek kardeşleri var kızımın da,yaşları da aşağı yukarı birbirlerine yakın.Anneler de  çalışan anneler biri Öğretmen biri Mimar biri  Asistan.Bizde analı kızlı kardeşli durumlar var yani :))
Kızım ve en yakın arkadaşlarından biri olan Handan'la spora başladılar, dün.Sağlıklı yaşamaya fit olamaya ve benim yorumum kilo vermeye karar verdi.Boyu benden uzun 1.78 .Biraz kilo aldı evet iyi baktım ona :))
Az önce spor salonunda olanları anlatıyordu.Önce boy kilo bel vs. ölçülerini almışlar tablo hazırlamışlar bizimki tablosuna bakıp heyyyyy maşallah ya demiş.Isınmışlar ve hareketleri yapmaya başlamış.Anne diyor resmen debelendim hareketleri yapacağım diye.Handan da hareketleri yapamadı sor bakalım niye dedi.Niye dedim çünkü bana gülmekle meşguldü.Anne dedi bacaklarım o kadar uzun ki beynimden ayaklarıma komut çok geç gidiyor hep en son ben bitiriyorum  ben gülme krizine girdim tabii.Koşu bandında çok koşmuş gibi koşmaya başladım ilk onbeş dakika gayet iyiydi ama son beş dakika geçmek bilmedi öleceğimi sandım dedi.Sırf rezil olmamak için bırakmadım dedi ve en son salondan çıktıktan sora Handan'a ben çok fit hissediyorum galiba bütün fazlalıklarımı tek seferde attım tekrar gelmeme gerek yok dedi.En komiği de ölçü aldıklarında bir bacağı iki santimetre daha kalın çıkmış galiba yediklerim tek tarafıma gidiyor dedi.Ben telefonda gülmekten ölüyorum.Sonra ay pardon ya iştesin millet ne oluyor bu kadına diyecek dedi.Daha böyle neler neler...



Ben çocuklarımla arkadaş gibiyim hatta bazen ayarım kaçtığında bana ''Anne olduğunu hatırlatmak isterim'' derler.Neyse efendim Allah gülmekten ayırmasın kimseyi neşeli insanlar her daim yanınızda olsun HEXE'niz bol kahkahalı günler diler.Sevgiyle kalın.




                                                                                                                             NUR :))











15 Kasım 2013 Cuma

SİL BAŞTAN




Şebnem Ferah ne güzel söylüyor ''SİL BAŞTAN''.

             ''Sil baştan başlamak gerek bazen
               Hayatı sıfırlamak
               Sil baştan sevmek gerek bazen
               HER ŞEYİ  UNUTMAK..''


Bazen bende hayatımı sıfırlamak istiyorum.Geçmişten gelen birikimlerim beni zaman zaman boğuyor.Şimdi kulaklarımda Şebnem haykırırken bir şeyler yazmak istedim.Bu Blog'u esas yazmamdaki sebeb çocuklarım.
Bir kızım bir oğlum var.Kızım 20 oğlum 19 yaşında.Benim buralara bir şeyler karaladığımdan haberleri yok.İleride diğer tarafa göçtüğümde bunları okumalarını istiyorum.Yada beni özlediklerinde okuyup avunmalarını istiyorum.Herkes gibi ben de çocuklarıma çok düşkünüm.Kızımın İstanbul'a her gitmesinde arkasından yas tutuyorum.Son giyindiği kazağı veya t-shirt'ünü yatağıma koyup sarılıyorum .Gizlice ağlıyorum. Genelde son gecesinde benim yatağımda uyuyor.Duygusal bir insanım normalde de ama kızımla ayrı düştüğümden beri daha sulu gözlü oldum.Oğlum zaman zaman da dalgasını geçiyor benle :))))
Hayatımda hiç bir şey kolay olmadı.Hep zor sınavlardan geçtim.Sadece çocukluğumu doya doya yaşadım.Kaybettiğim çocukluğumu bazen çizgi film veya animasyon film izliyerek anıyorum.Eşim yok,öldü.

Tek başıma hayat mücadelesi iki çocuk zor gerçekten.Neyse;işte Blog bunun için içimi dökmek ve çocuklarıma hatıra olacak (becerebilirsem tabii).

Bazı şeyleri sil baştan değiştirmek isterdim.Hatalarım da var tabii mükemmel biri değilim.Ders çıkarıyorum her can sıkıcı olaydan ama kızıyorum da bir taraftan her aksi iş beni buluyor.Çöle düşsem kutup ayısı beni bulur kesin yani, o derece şanssızım. Sinirlerim bozuk diye doktora gitmedim.Ne yapacak bana uyutup unutmamı mı sağlayacak buna inanmıyorum.Zaten uykuyu seven biriyim ilaçlarla uymak hiç istemem.Arada bir geliyorlar bana sonra süt limanım :))) şimdilik doktorluk değilim.

HEXE den bu kadar açılım yeterli.Sonra tekrar deşerim içimdekileri.İyi akşamlar.


                                                                                                                   NUR  :)










14 Kasım 2013 Perşembe

KAFAM KADAR KARIŞIK KARMAKARIŞIK






Merhaba,nasılsınız? Ne yazacağımı bilmediğimden böyle başlıyorum.Bakalım neler çıkacak?


İş'te yoğun günler yaşıyorum iki haftadır,yorgunum.Şimdi bir deniz kenarında gün batımına karşı enfes bir kahve iyi giderdi.Deniz görmeden yaşayamam gibi geliyor bana.Şu aralar havalar da inanılmaz güzel.Ne soğuk ne sıcak.Ağaçların yaprakları sararıp dökülüyor içimden onları tekrar yerlerine yapıştırmak geliyor ya...Yapacak bir şey yok kış gelecek,gelsin ki sonrasında yaz gelsin.Telefon trafiğim azaldı kulaklıktan müzik dinliyorum iyi geldi.''NEV'' ''ZOR'' diyor.


Muharrem ayındayız yani  AŞURE AYI bayılırım offf komşular pişirse de yesem :)) bizim evde bir tek ben seviyorum o yüzden pişirmiyorum. Çünkü hepsini ben yiyorum (komşulara dağıttıktan sonra) bereketli olduğu için ve benim elim booool olduğu için fazla oluyor.Biraz böbürlenmek istiyorum Mutfağım oldukça iyidir.İleride belki paylaşırım pişirdiklerimi çünkü hala yazarken bocalıyorum burayı bir öğreneyim yemek kısmı kolay.Blogumun şablonunu da beğenmiyorum düzenini de.Acemilik işte...


Kulaklıklar hala kulağımda MİRKELAM ''HATIRALAR'' diyor.Müzik olmadan asla diyebilirim.Yerli Yabancı her türlü dinlerim.  O SES TÜRKİYE'yi sırf GÖKHAN için izliyorum bayılıyorum  onun mizacına :)))  Hard-Rock sevmiyorum ama HAYKO CEPKİN olmadan olmaz mesela...


Animasyon filmler benim canımdır.En son ÇILGIN HIRSIZ'ı izledim şiddetle tavsiye ederim.




İkinci film,



Ve ''MİNYONLAR''





MİNYONLAR'a bayıldım bayıldım.



Bu günlük de bu kadar olsun. HEXE daha masasını toparlayacak.Bol Animasyonlu günler dilerim.İzleyin biraz çocuk olun ne var ki bunda? Bir zamanlar hepimiz çocuktuk.  (ben hala büyümedim de)



                                                                                                  SEVGİLER  NUR   :)